17 Ekim 2010
Geride bıraktığımız ayda insanî yardım çalışmaları alanında hizmet etmek üzere IGMG Sosyal Yardım Derneği kuruldu. Derneğin kurucu Başkanı Zeki Toprak, yeni kurulan yardım derneği hakkında bilgi verdi. Yaptığımız söyleşide varlık içindeki bölgelerle yokluk içindeki ülkeler arasındaki çelişkiye dikkat çeken Toprak, oluşturulacak olan gönüllüler ağıyla yapılacak çalışmaları anlattı.
Sayın Toprak, öncelikle kurmuş olduğunuz dernek hayırlı olsun. Bildiğiniz gibi, insanî yardım alanında hizmet etmek, sorumluluğu ağır olan bir çalışmadır. IGMG Sosyal Yardım Derneği‘ni kurarak böyle bir sorumluluğun altına girdiniz. Öncelikle okuyucularımızı IGMG Sosyal Yardım Derneği hakkında kısaca bilgilendirebilirmiyiz?
Derneğimizle ilgili bilgilere geçmeden önce, müsaadenizle, yaşadığımız dünyada devam eden çelişkileri anımsatmak istiyorum. Yeryüzünde hayatını sürdüren insan, bir tarafta bilgi ve teknikle doğaya egemen olma mücadelesini verirken diğer tarafta farklı felaketlerle doğanın kurbanı oluyor. Afrika kıtası açlık ve fakirlikle özdeşleşirken, içinde yaşadığımız Avrupa ülkeleriyle Kuzey Amerika ülkelerinde aşırı tüketim yaygınlaşmış durumda. Bir kısım ülkelerde hüküm süren barış ortamı o ülkelerin refahını artırmışken, savaş, hakim olduğu ülkelerde sefaletin artmasını sağlamış ve maalesef savaşın devam ettiği bölgelerde hala istikrar sağlanabilmiş değil.
HASENE International e. V.
Kreissparkasse KölnIBAN: DE80 3705 0299 0149 2890 54
BIC: COKSDE33XXX
Evet, değindiğiniz gibi insanî yardım alanında hizmet etmek, sorumluğuğu ağır olan bir çalışmadır. Şayet, ekonomik refah ve siyasî istikrarın hakim olduğu Avrupa kıtasında yaşıyor ve bahsettiğim çelişkilerden haberdarsanız, sorumluluğunuz kat kat fazladır. İşte bu kaygılarımıza binaen Almanya’da, Peygamberimiz Hz.Muhammed (s.a.v)’in, ‘’ İnsanların en hayırlısı, insanlara en faydalı olandır’’ Hadis-i Şerifi’ni prensip edinerek, IGMG Sosyal Yardım Derneği’ni kurduk. Derneğimiz, Avrupa’da yaşayan insanların bağışlarını, farklı yardım projeleri kapsamında muhtaçlara ve fakirlere ulaştırma gayesiyle kurulmuş müstakil bir insanî yardım organizasyonudur.
Birazda yardım edilecek coğrafya hakkında bilgi vermeniz mümkün mü, hedef olarak hangi ülkeleri belirlediniz?
Şimdi, yeri gelmişken yanlış anlaşılmaya neden olmamak için insanî yardım çalışmalarının esasını teşkil eden bir noktaya değinmek istiyorum. Yardıma muhtaç insana, dini, siyasi, coğrafi ve kültürel kimliğine bakılmaksızın yardım edilir. Aslolan insandır ve her insanî yardım, insan merkezli bir çalışmadır. Sorunuz coğrafi ayrımcılığa kapı aralayabileceği için ilkesel olarak bizim böyle bir derdimizin olmadığının ve olamayacağının altını çizmek isterim.
Yardım etme kriterimiz, insanı ayırıcı özellikler değil, onun muhtaç konumunda oluşudur. Bu çerçeveden baktığımızda, ilk olarak yaşam şartları itibariyle yardıma muhtaç olması ve ikinci olarakta savaş ve doğal afet nedeniyle muhtaç konuma düşmüş olması yardım etmede aradığımız şartlardır.
Hepimiz Afrika’da daha fazla yardıma muhtaç insanın yaşadığını bilmekteyiz. Ama bu dünyanın bir başka gerçeği de, gelişmiş ülkelerde evsiz ve aşevlerine muhtaç insanların yaşıyor olmasıdır. Bir sosyal yardım derneği olarak geliştireceğimiz projelerle her iki tarafa da ulaşabilmeliyiz. Dünyanın neresinde bir mağdur ve mazlum varsa orada olmayı ve onlara yardım etmeyi hedefliyoruz. Bu bağlamda derneğimizin başlıca görevi, yardımseverlerin insanî amaçlı yardımlarını din, dil, ırk ve bölge ayırımı gözetmeksizin gönüllüleri ve beraber çalıştığı diğer kuruluşlar aracılığı ile tüm ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaktır.
Pratik boyuta geçersek, acaba şu an hangi yardım projesi gündeminizde bulunuyor?
Derneğimizin çalışma alanlarından bir tanesini de, kurban ibadetinin sosyal bir dayanışma örneği olarak ihtiyaç sahibi ülke ve bölgelerde gerçekleştirilmesidir. Dolayısıyla şu an “Kurban 2010” projesiyle meşgulüz. Kurbanlarını bizim aracılığımızla ihtiyaç sahibi bölgelerde kestirmek isteyen Müslümanların bağışlarını 240 gönüllümüzle 47 ülkede partner kuruluşlar aracılığıyla kestirecek ve ihtiyaç sahiplerine dağıtımını gerçekleştireceğiz.
Peki yeni kurulmuş bir dernek olarak Kurban Kampanyası’nın dışında ne gibi çalışmalarınız olacak?
Her ne kadar da şu an kurban organizesiyle ilgileniyorsakta tabiki bu projenin ardından başlayacak projelerimiz var. Her şeyden önce derneğimizin amaçları ve hizmetleri doğrultusunda Avrupa çapında bir gönüllüler ağını oluşturmamız gerekiyor. Gönüllülerimiz aracılığıyla bir taraftan bütün ülkelerde yardım toplayacak diğer taraftan da onların etkin katılımıyla yardımların yerine ulaşmasında şeffaflık sağlayacağız. Böylelikle gönüllüler altyapımızı oluşturacak ve hep birlikte hedeflediğimiz çalışmalara yöneleceğiz, ki bu çalışmaları anahatlarıyla şu şekilde sıralayabiliriz: Sel, deprem gibi tabiî afetlere maruz kalmış bölgelere acil tıbbî ve gıda yardımı. Bu bölgelerde barınma, yetimhane ve okul gibi müesseselerin açılması. Susuzluk çeken bölgelerde su kuyularının açılması. Özellikle Ramazan ayında olmak üzere, ihtiyaç sahibi ailelere çeşitli ülkelerde gıda ve diğer ihtiyaçlar için yardım paketleri, sağlık kontrolü ve tedavi yardımları. Çalışmalarımızı dahada somutlaştırmak için kurban projesi çerçevesinde katkıda bulunacak olan gönüllü kardeşlerimizin ülkelerle ilgili raporlarından hareketle ülkelerin ihtiyaçlarını tespit etmeyi ve bu raporlara göre somut projeleri geliştirmeyi düşünüyoruz.
Tabiî bu çalışmalara paralel olarak yardımlaşma alanında hizmet veren kurumlarla iş birliğini geliştirmemiz ve ortak projeler oluşturmamızda gerekiyor. Üreteceğimiz projelerin yardım edilen bölgede kalıcı olması da önemlidir. Bunun içinde örneğin, yoksulluğun giderilmesi için insanlara bilgi ve becerilerini geliştirmelerine katkı sağlamamız gerekiyor.
Son olarak, biraz önce Avrupa’da da yardıma muhtaç insanların var olduğuna dikkat çektiniz. Bu kesime yönelik ne gibi hizmetlerde bulunmayı planlıyorsunuz?
Avrupa deyince zengin ile fakirin arasının düne oranla daha fazla açıldığı, devletin sosyal politikalarda kısıtlamaya gittiği ve hayat şartlarında ülkeden ülkeye farklılıkların olduğu bir coğrafyadan bahsediyoruz. Aynı coğrafyayı paylaştığımız fakat daha zor şartlarda hayatını sürdüren insanlara karşı taşıdığımız insanî sorumluluğun farkındayız. Bu insanlara el uzatabilmek için öncelikle bu alanda ihtisas sahibi diğer sosyal yardım dernekleriyle ilişkilerimizi geliştirmemiz gerekecek. Daha sonra oluşacak işbirliği neticesinde yardım projelerini geliştirmemiz mümkün.