20 Ocak 2025
HASENE International, 2025 yılı Kumanya Kampanyası için bir tanıtım filmi hazırladı. Filmde, köylerine daha önce gelen yardım görevlilerinin yolunu bekleyen ancak, bu yardım görevlilerinin gelmedikleri ortaya çıkınca da kendileri bir yardım kampanyası başlatan 4 çocuğun hikâyesi anlatılıyor. Filminin hikâyesini hem Dernek Başkanı Bekir Altaş ile hem de Yapımcı-Yönetmen Ekrem Aydın ile konuştuk.

Altaş: Topluma Samimi Bir Mesaj İletmeyi Hedefledik
HASENE International, filmlerinde her zaman bir mesaj amacıyla yola çıkıyor. İzleyiciye bir çıkarım sunmak istiyor. Sayın Altaş, bu filmin ortaya çıkış hikâyesini ve amacını bize aktarır mısınız?
HASENE International e. V.
Kreissparkasse KölnIBAN: DE80 3705 0299 0149 2890 54
BIC: COKSDE33XXX
Bizler HASENE International olarak, yaptığımız her işte bir ihtiyaç karşılamanın ötesine geçmeye çalışıyoruz. Filmlerimizde de bu yaklaşımı benimsiyoruz. Bir film fikriyle masaya oturduğumuzda vermek istediğimiz mesaj, yardımların yalnızca maddi bir destekten ibaret olmadığı, aslında sevgi, saygı ve samimiyetle kurulan bir bağ olduğuydu. Bu fikirle bu filmde yardım götürdüğümüz insanların güçlü, onurlu ve hayat dolu bireyler olduklarını göstermek istedik. Bu seneki kumanya kampanyamızın sloganı da şuydu: Bir Kumanya Paylaşılır, İyilik İz Bırakır. Filmimizin çıkış noktasını bu slogan üzerine oturttuk. İnsana dokunan, insan onurunu gözeten ve toplumsal dayanışmayı güçlendiren bir iyilik hikâyesi anlatmak istedik. Bu film, iyiliğin iz bırakan gücüyle iki taraflı bir köprü olduğunu vurgulamak amacıyla yola çıktı. Filmimizin her karesiyle de bunu anlatmaya çalıştık; onları anlamak, kültürlerine saygı duymak ve dayanışmayı güçlendirmek bizim için en büyük öncelikti.





Aydın: Doğallık ve Samimiyetle Dolu Bir Yardım Hikâyesi Oluşturduk
Ekrem Bey, sizler de bu filmin yönetmen koltuğunda oturdunuz. Kumanya filminin çekim sürecini ve filmin mesajını bize aktarır mısınız?
Çekim süreci bizim için duygusal ve bir o kadar da keyifli bir deneyimdi. Filmi Tanzanya’da çektik ve oyuncu kadrosunu tamamen amatör insanlardan oluşturduk. Bunun filme büyük bir doğallık ve samimiyet kattığını düşünüyorum. Filmimizde de yardımın yalnızca maddi bir destek değil; sevgi, saygı ve samimiyetle kurulan bir insanlık bağı olduğunu göstermeye çalıştık. Çekimlerin yapıldığı köyde hem yerel halkla sıcak bir bağ kurduk hem de âdeta bir aile ortamı oluşturduk. Set ortamımız oldukça keyifli ve eğlenceliydi, bu da herkesin işine yansıdı.

Özellikle Fatma isimli kız çocuğuyla tanışmamız, hepimizin hafızasında derin bir iz bıraktı. Fatma’yı köyden otele dönerken yol kenarında gördük ve hikayesini öğrenince çok etkilendik. Meğer ailesi başka bir köyde yaşıyormuş, ancak o köyde okul olmadığı için dedesiyle birlikte bu köyde kalmak zorunda kalmış. Bu hikâye bizi derinden etkiledi ve bölgenin zorluklarını bir kez daha anlamamızı sağladı. Aynı zamanda, böylesine güçlü bir insan hikayesini keşfetmek bizim için unutulmaz bir deneyim oldu.